Kripto Paraların Hukuki Boyutu

Kripto paralar, merkezi olmayan yapıları ve blockchain teknolojisiyle finans dünyasında devrim niteliğinde bir yenilik sunsa da, bu hızlı gelişim beraberinde hukuki belirsizlikleri ve düzenleme ihtiyacını da getirdi. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de kripto varlıkların hukuki statüsü ve denetimi konusunda önemli adımlar atılmakta ve yeni düzenlemeler yolda hatta yürürlüğe girmiş durumda.

Türkiye'de Kripto Para Düzenlemelerinin Seyri ve Son Durum

Türkiye'de kripto paraların hukuki boyutu uzun süre "gri alan" olarak nitelendiriliyordu. Ancak son yıllarda bu alandaki belirsizlikleri gidermeye yönelik önemli adımlar atıldı:

1. Ödemelerde Kullanım Yasağı (2021): Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2021 yılında çıkardığı yönetmelikle kripto varlıkların mal ve hizmet alım satımında doğrudan ödeme aracı olarak kullanılmasını yasakladı. Bu düzenleme, kripto paraların volatil yapısı, anonimliği ve yasa dışı faaliyetlerde kullanılma potansiyeli gibi riskler gerekçe gösterilerek yapıldı. Ancak, kripto para alım satımı ve takası yasal olmaya devam etti.

2. Sermaye Piyasası Kanunu'nda Değişiklikler (2024): En önemli gelişme, 26 Haziran 2024 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşan ve Sermaye Piyasası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile gerçekleşti. Bu yasa, Türkiye'de kripto varlıklara dair ilk kapsamlı yasal çerçeveyi oluşturdu. Bu kanunla birlikte:

  • Kripto Varlık Tanımı: Kripto varlıklar, "dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak elektronik olarak oluşturulmuş, ağlar üzerinden dağıtılmış ve değer veya hak ifade edebilen gayri maddi varlıklar" olarak tanımlandı. Bu tanım, kripto paraların menkul kıymet, emtia veya ayrı bir varlık sınıfı olarak sınıflandırılmasına ilişkin tartışmalara bir zemin hazırladı.
  • SPK Yetkisi: Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), kripto varlık hizmet sağlayıcılarının (kripto borsaları) lisanslandırılması, faaliyetleri, denetimi ve uyumluluğu konusunda tam düzenleyici yetkiye sahip oldu.
  • Faaliyet İzni Zorunluluğu: Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluş ve faaliyete başlamaları SPK iznine tabi hale geldi. Daha önce faaliyette bulunan platformlar da mevzuatta aranan şartları sağlayarak SPK'den izin almak zorunda olacaklar.
  • "Platform" Tanımı: Kanun, kripto varlık alım-satım, ilk satış/dağıtım (ICO), takas, transfer, saklama ve belirlenebilecek diğer işlemlerin gerçekleştirildiği kuruluşları "Platform" olarak tanımladı.
  • Sermaye Yeterliliği ve Operasyonel Altyapı: Kripto varlık hizmet sağlayıcılarından gerek mali durumları gerekse operasyonel ve teknik altyapılarına ilişkin belirli yükümlülükleri yerine getirmeleri istenecek.
  • MKK Entegrasyonu (Potansiyel): Kanun, sermaye piyasası araçlarının Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) sistemine dahil olmadan kripto varlık olarak ihraç edilebilmesi için esaslar belirlenmesine yönelik SPK'ya yetki verdi. Bu, gelecekte menkul kıymetlerin tokenizasyonuna olanak sağlayabilir.

3. İkincil Düzenlemeler (2025): Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından çıkarılan ve 13 Mart 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğler (özellikle III-35/B.1 ve III-35/B.2 numaralı tebliğler), kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kuruluş ve faaliyet şartları, çalışma usul ve esasları, sermaye yeterliliği ve bilgi sistemlerinin denetimi gibi konulara ilişkin detaylı düzenlemeler getirdi. Bu düzenlemelerle:

  • Kuruluş Şartları: Kripto borsalarının anonim şirket olması, paylarının nama yazılı ve nakit karşılığı çıkarılması, belirli bir öz sermayeye sahip olması gibi şartlar getirildi.
  • Kaldıraçlı İşlem Yasağı: Platformlar nezdinde listelenmiş kripto varlıklarda kaldıraçlı işlem yapılamayacak. Türev araç sözleşmelerine ve kredili işlemlere de konu edilemeyecek.
  • Müşteri Varlıklarının Ayrıştırılması ve Saklanması: Müşterilere ait kripto varlıkların platform varlıklarından ayrı tutulması (segregasyon) ve yetkilendirilmiş saklama kuruluşları tarafından belirli oranlarda (en az %95) saklanması zorunlu hale getirildi. Özel anahtarların Türkiye'de güvenli bir şekilde saklanması gerektiği belirtildi.
  • Likidite Rezervleri: Platformların, müşteri varlıklarının belirli bir yüzdesinde (örn. %3) likit rezerv tutma yükümlülüğü getirildi.
  • Listeleme Kriterleri: Borsaların kendi bünyelerinde listeleme komiteleri kurması ve listelenecek kripto varlıkların belirli kriterleri karşılaması (akıllı sözleşme denetimleri, yasal uyumluluk vb.) şartı getirildi.
  • Reklam ve Tanıtım Kısıtlamaları: Kripto platformlarının yanıltıcı iddialarda bulunması, garantili getiri vaat etmesi veya yüksek ödüllü referans programları gibi teşvik edici kampanyalar yapması yasaklandı.
  • Kara Para Aklamayla Mücadele (AML) ve Terörün Finansmanının Önlenmesi (CFT): MASAK mevzuatı açısından kripto varlık hizmet sağlayıcıları, bankalar ve aracı kurumlarla aynı yükümlülüklere tabi finansal kuruluşlar arasına dahil edildi. 15.000 TL üzeri işlemlerde kimlik doğrulaması ve "seyahat kuralı" (transfer mesajlarındaki detaylı bilgilerin alınması) gibi uygulamalar zorunlu hale geldi.

4. Vergilendirme: Türkiye'de kripto varlıkların vergilendirilmesi konusunda henüz nihai bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) kripto paraları "gayri maddi hak" veya "menkul kıymet benzeri" olarak değerlendirmektedir. Yeni yasa taslağında alım-satım kazançlarına vergi getirilmesi (stopaj veya beyanname yükümlülüğü), belirli bir muafiyet sınırı belirlenmesi ve kripto borsalarına raporlama zorunluluğu getirilmesi gibi olasılıklar konuşulmaktadır.

Dünyadan Örnekler ve Türkiye'nin Konumu

Küresel olarak kripto para düzenlemeleri farklı yaklaşımlar sergilemektedir:

  • Avrupa Birliği (MiCA - Markets in Crypto-Assets Regulation): AB, kripto varlıklar için kapsamlı bir yasal çerçeve olan MiCA'yı kabul etti. Bu düzenleme, kripto varlıkların sınıflandırılması, ihraççıların yükümlülükleri, kripto varlık hizmet sağlayıcılarının yetkilendirilmesi ve denetimi gibi birçok alanı kapsıyor. Türkiye'nin yeni düzenlemeleri de MiCA'daki bazı yaklaşımlarla paraleldir.
  • Amerika Birleşik Devletleri (ABD): ABD'de tek bir federal düzenleyici çerçeve bulunmamakta, bunun yerine SEC (Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) ve CFTC (Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu) gibi farklı kurumlar kendi yetki alanlarına giren kripto varlıkları düzenlemeye çalışmaktadır. Bu durum, piyasada belirsizliklere yol açmaktadır. Ancak Spot Bitcoin ETF'lerinin onayı gibi önemli gelişmeler de yaşanmaktadır.
  • Çin: Çin, kripto para birimlerine karşı oldukça katı bir duruş sergileyerek madencilik ve kripto para ticaretini büyük ölçüde yasaklamıştır.
  • El Salvador: Bitcoin'i yasal ihale (legal tender) olarak kabul eden ilk ülkedir.

Türkiye'nin attığı son adımlar, kripto para piyasasını denetim altına alma, yatırımcıları koruma, kara para aklama ve terörün finansmanının önüne geçme amacı taşımaktadır. Özellikle SPK'ya verilen geniş yetkiler ve ikincil düzenlemelerdeki detaylar, sektörün daha şeffaf, güvenli ve düzenli bir yapıya kavuşmasını hedeflemektedir. Bu düzenlemeler, Türkiye'yi küresel kripto piyasalarında daha güvenilir bir aktör haline getirme potansiyeli taşımaktadır.

Yeni düzenlemeler yolda mıydı? Evet, birçoğu artık yolda değil, yürürlüğe girmiş durumda ve sektör bu yeni çerçeveye uyum sağlamaya çalışıyor. Ancak, kripto paraların dinamik yapısı göz önüne alındığında, gelecekte yeni teknolojik gelişmeler ve piyasa ihtiyaçlarına göre ek düzenlemelerin yapılması da kaçınılmaz olacaktır. Özellikle vergilendirme konusu, önümüzdeki dönemde netleşmesi beklenen en önemli başlıklardan biridir.

Sizce bu yeni düzenlemeler, Türkiye'deki kripto para piyasasının büyümesini olumlu mu, olumsuz mu etkileyecek?